Перевод: с русского на все языки

со всех языков на русский

yerini bırakmak

  • 1 сменяться

    несов.; сов. - смени́ться

    за год на фа́брике смени́лось два дире́ктора — bir yıl içinde fabrikada iki müdür değişti

    сменя́ться с ва́хты — vardiyadan çıkmak

    ра́ньше ча́са я не сменю́сь / не суме́ю смени́ться — saat birden önce nöbetimi devredemem

    ра́дость смени́лась трево́гой — sevincin yerini endişe aldı

    сменя́лись дни, неде́ли... — günler, haftalar birbirini kovalıyordu...

    Русско-турецкий словарь > сменяться

  • 2 уступать

    terk etmek,
    bırakmak; boyun eğmek
    * * *
    несов.; сов. - уступи́ть
    1) bırakmak; terketmek

    уступа́ть доро́гу кому-л.birine yol vermek

    уступа́ть ме́сто кому-л.yerini birine bırakmak

    он уступи́л дом бра́ту — evini kardeşine bıraktı

    ра́дость уступи́ла ме́сто печа́ли — sevinç yerini kedere bıraktı

    он никому́ не уступи́л своего́ чемпио́нского зва́ния — şampiyonluk unvanını kimseye kaptırmadı

    уступа́ть си́ле — zora boyun eğmek

    уступи́ть тре́бованиям кого-л.birinin taleplerine boyun eğmek

    3) aşağı / geri kalmak

    в э́том отноше́нии он тебе́ не усту́пит — bu bakımdan senden aşağı kalmaz / seni aratmaz

    он уступа́ет тебе́ в си́ле — seninki kadar güçlü değildir

    4) разг. bırakmak; ikram etmek

    он уступи́л кни́гу за пять рубле́й — kitabı beş rubleye bıraktı

    Русско-турецкий словарь > уступать

  • 3 наносить

    I сов.

    наноси́ть бо́чку воды́ — su taşıya taşıya fıçıyı doldurmak

    II несов.; сов. - нанести́
    1) (водой, ветром) (rüzgar, akarsu, sel) yığmak; bırakmak

    нанесённый ве́тром снег — rüzgarın (getirip) yığdığı karlar

    2) (обозначать, отмечать) göstermek

    наноси́ть что-л. на ка́рту — bir şeyin yerini haritaya işaret etmek

    3) ( причинять) uğratmak

    наноси́ть оскорбле́ние кому-л.birini tahkir etmek

    нанести́ пораже́ние кому-л. — birini yenilgiye uğratmak; birini mağlup etmek

    наноси́ть уще́рб интере́сам кого-л. — birinin çıkarlarını zedelemek; birinin çıkarlarına zarar vermek

    ••

    нанести́ визи́т кому-л.birini ziyaret etmek

    нанести́ кому-л. визи́т ве́жливости — birine nezaket ziyaretinde bulunmak

    Русско-турецкий словарь > наносить

См. также в других словарях:

  • paltoluk — sf., ğu Palto yapmaya elverişli Almış olduğu bir paltoluk kumaş yüzünden yerini bırakmak zorunda kaldı. F. R. Atay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • geçmek — e, er 1) Bir yerden başka bir yere gitmek Elindeki kitabı bırakıp bulundukları odaya geçtim. T. Buğra 2) den Bir yandan girip diğer yandan çıkmak İplik iğne deliğinden zor geçti. 3) den Yol, araç veya akarsu bir yerin yakınından veya içinden… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kırmak — i, ar 1) Sert şeyleri vurarak veya ezerek parçalamak Taşları kırmak. Bardağı kırmak. 2) İri parçalara ayırmak 3) nsz Belirli bir biçimde katlamak Forma kırmak. 4) Öldürmek, yok olmasına neden olmak Bu yıl soğuk hayvanları kırdı. 5) Bir şeyin… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • laf — is., Far. lāf 1) Söz, lakırtı Ben lafımı bitirmeden o atıldı. 2) Sonuçsuz, yararı olmayan söz Onun söyledikleri laftan ibaret. 3) Konuşma 4) Konu, mevzu, bahis Lafı değiştirdi. 5) ünl. Öyle şey olamaz, bu sözün hiçbir değeri yok anlamlarında… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sallanmak — nsz 1) Bağlı bulunduğu yerde gevşek duruma gelip yerinden oynamak, kımıldamak Dişi sallanıyor. Masa sallanıyor. 2) Bir şey belli noktasından bir yere bağlı kalmak şartıyla, o noktanın iki tarafına aynı doğrultuda ve sürekli olarak gidip gelmek… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çakılı kalmak — 1) yerini veya biçimini değiştirmeden durmak 2) iz bırakmak O günkü sözleri çakılı kaldı bende. N. Cumalı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yer vermek — 1) önemli saymak, saygı göstermek Etrafını zehirleye zehirleye yaşadıktan sonra hâlâ insanlar ona kendi aralarında bir yer veriyorlardı. M. Yesari 2) bir olaya yol açmak, imkân tanımak 3) önemli bir görev vermek 4) kendi yerini bir başkasına… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yerinde su çıkmak — haklı bir sebep olmadan yerini bırakanlara veya bırakmak isteyenlere kınama ve engelleme amacıyla söylenen bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»